Uluslararası E-Ticaret İçin 5 Başarılı İpucu
Günümüzün dijitalleşme ve globalleşme çağında uluslararası skalada işletme açılımı kritiktir. Bu e-ticaret mağazaları için de geçerlidir. Ancak e-ticaret işletmelerinin global açılımı oldukça zor olabilir. Çevresinden geçmeniz gereken oldukça fazla yol tıkanıklığı ve kırmızı şeritle karşılaşabilirsiniz. Şanslısınız ki işte burada e-ticaret işletmelerinin uluslararası açılımı için başarısı kanıtlanmış beş ipucu var.
Haydi okuyalım!
#1 Yerelleşme her şeydir.
Bu başlığa web siteniz, ödeme araçlarınız, stratejileriniz, pazarlama ve lojistik çözümleriniz de dahil. İşletmeninizi tüm uluslararası hedef marketlerinize göre düzenlemeniz gerekir. Alışverişten online ödemeye kadar kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmayı istemelisiniz.
İşte bu noktada yerelleşme anahtar terim!
Web siteniz hedef pazarınızın konuştuğu dilde mi? Yerel para birimlerini kabul ediyor musunuz? İşletmeniz elektronik ürünlere ilgi duyan alıcılara hitap ediyor mu? Hedeflediğiniz alanlardaki farkları yakalayın, iletişim ve pazarlama stratejilerinizi buna göre düzenleyin.
#2 Her ülke için özel bir strateji geliştirin.
Araştırmanızı iyi yapın ve hedeflediğiniz bölgeler arasındaki market farklarının ciddiliğini kavrayın. Bu noktada anlayacaksınız ki her-boy-hepsine-uyar yaklaşımı işe yaramayacaktır. Her hedef ülke için ciddi anlamda araştırma ve yerelleşmiş bir iş planı geliştirmeye zaman ayırmanız gereklidir. Yeni diyarlarda iş kurmak için her ne kadar standartlaşmış ana kurallar olsa da ciddi bir hızda gelişen bu ortamda yeni metrik, pazar ve demografi setlerine ihtiyacınız olacaktır. Yerel dil, alışveriş alışkanlıkları, lojistik olanakları ve benzeri konularda araştırma yapın. Talep bazlı performans indikatörlerini göz önünde bulundurun ve potansiyel büyüme limitlerini bu ülkeye göre belirleyin.

#3 Mobil e-ticarete önem verin.
Global mobil e-ticaret (mCommerce) getirisinin 2021’e kadar $3.56 trilyona ulaşması beklenmekte. Dünyanın %67'sinden fazlasının cep telefonu var. Neredeyse %79 cep telefonu kullanıcısı akıllı telefonlarını kullanarak alışveriş etmekte. Bu veriler yükselişte olan tüketici alışveriş tercihinin mobil cihazlar üzerinden olduğunu göstermekte. Bu yüzden temiz ve mobil öncelikli bir web sitesine ve teknolojiye ayak uydurmuş kişisel alışveriş deneyimi sağlayan bir mobil uygulamaya ihtiyacınız var.
#4 Küçükten başlayın ve zamanla büyüyün.
Yeni bir global markete girmeye karar verdiğinizde riskler kaçınılmazdır. Başarısız bir atılım olarak anılmak yerine market büyüklüğünü test etmenizi öneririz. Ve kesinlikle adım adım büyüyün! Yeni bir uluslararası markete atılım yaparken daha az riskli alternatifleriniz var. Örneğin yerel mağazalardan direk nakliyeyi (drop shipping) deneyebilirsiniz. Bu sizin nakliye ve bazı vergi giderlerinizi azaltabilir. Bunun yanı sıra, en çok satan ürünler ve pazardaki alışveriş davranışları üzerine çok önemli veriler de kazanabilirsiniz.
#5 Yerel para birimlerini destekleyin.
Yakın zamanda Penton Araştırma’nın yürüttüğü bir çalışmaya göre yurtdışı satış yapan e-ticaret mağazalarının en çok satış kaybetme sebebinin yerel para biriminde ücret belirleyememesi olduğunu gösterdi. Avustralya, Almanya, Birleşik Krallık ve Kanada’dan 30,000 çevrimiçi alışverişçinin katıldığı bu ankette e-ticaret sitelerindeki alışveriş alışkanlıkları saptanmaya çalışıldı. Sonuçlar gösteriyor ki sadece ABD dolarını destekleyen çevrimiçi satıcılara karşı hoşnutsuzluk var. Yani çok para birimi bazlı ücretlendirme uluslararası e-ticarette oldukça önemli bir başarı hususu.
Umuyoruz ki bu ipuçları işinize yaramıştır. Eğer önerileriniz varsa bize her zaman ulaşabilirsiniz!